ABD’de aylardır süren bütçe tartışmaları sadece Amerikalıları değil Ukraynalıları da ilgilendiriyor. ABD’nin uzun zamandır içinden çıkamadığı altyapı sorunları ve sınır güvenliği meselesinin yanına bir de İsrail ve Ukrayna eklendi. Bu iç işler – dış işler sürtüşmesinde Cumhuriyetçiler “Önce Amerika” derken Demokratlar “Önce Demokrasi” diyor. Burada demokrasiden kastın gerçekten demokrasi mi yoksa ABD küresel hegemonyasının çıkarları mı olduğu tartışmalı olsa da Demokratların Ukrayna meselesini ölüm kalım savaşı olarak gördükleri açık.
Cumhuriyetçiler ise İsrail’e desteği onaylıyor, fakat Ukrayna konusunda sorun çıkarıyorlar. Bütçe görüşmelerinde Ukrayna desteğine sadece sınır güvenliğine yatırım yapılırsa onay vereceklerini söylüyorlar. Tabii bu da Biden hükümetini köşeye sıkıştırıyor. 2024 seçimlerine 1 yıldan az süre kala zaten İsrail yüzünden kritik eyaletlerdeki Müslüman oyları kaybeden Biden, bir de sınır güvenliği adı altında yürüteceği bir takım şahin politikalarla Latin Amerikalı göçmenleri küstürmek istemiyor.
Aylardır süren bu çıkmazı çözemeyen Biden, rakiplerine “Putin sizi alkışlıyor” diyerek çıkıştı. Cumhuriyetçilerin Ukrayna meselesini bireysel hesapları için bir silaha dönüştürdüğünü bile iddia etti.
ZELENSKİ’NİN WASHINGTON ÇIKARMASI
Durum böyle olunca Zelenski, aylardır Nuh deyip Peygamber demeyen Cumhuriyetçileri ikna için yola koyuldu. Hedefi basitti. Kongre 15 Aralık’ta kapanmadan üyeleri Ukrayna’ya destek paketi için ikna edecekti. Biden, ziyaret öncesi acı haberi verdi; “Yeni yıla kadar paket çıkmazsa kaynaklar tükenecek!”
Ancak Cumhuriyetçiler ikna olacak gibi gözükmüyordu. Zelenski’nin kongre önündeki “Ben bir Ukraynalıyım” diye başladığı konuşma alkışlar eşliğinde sona erse de pamuk eller cebe yine gitmedi. Cumhuriyetçilerin Zelenski’ye karşı iyi niyet ve temenniler dışında verecekleri bir şey yoktu.
Genç Cumhuriyetçi senatör James David Vance, daha kilit bir soru sordu; “ iyi güzel diyorsunuz da amaç ne? Biden’ın verilmesini istediği 61 milyar dolar, önceden verilen 100 milyar doların çözemediği neyi çözecek?”
Son taarruz denemesi başarısız olan Ukrayna’nın askeri kaynağı savunma amaçlı kullanacağı belliydi. Maksat, Rusya’dan önce tükenmemekti. Bunu sağlamanın yolu da Ruslar pes edene kadar Ukrayna’yı hayatta tutmaktı.
Ancak bunun ne zaman olacağını ya da gerçekten böyle bir ihtimal olup olmadığını dahi söyleyebilecek biri yok. Bu nedenle Cumhuriyetçiler de Zelenski’ye zafere giden yolun neye benzediğini sordular. Görünen o ki verilen cevapların hiç biri onları tatmin etmedi.
İşin sonunda Zelenski, eli boş şekilde ABD’den ayrıldı. Bütçeden geriye kalan bir miktar para hala küçük destek paketlerine çevrilse de Ukrayna uzun zamandır büyük bir yardım almıyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Savaşın başından bu yana Ukrayna için “ne kadar süre gerekiyorsa o kadar destekleyeceğiz” diyen Biden, son konuşmasında ilk kez “destekleyebildiğimiz kadar destekleyeceğiz” ifadesini kullandı. Medyanın da dikkatini çeken bu değişim, Ukrayna’da facia senaryosunu tartışmaya açtı. ABD, Ukrayna’yı “satacak mıydı?”
Cumhuriyetçiler, bunu sadece Zelenski’nin değil Biden’ın plansızlığı olarak görüyorlar. Onlara göre Biden hükümeti, Rusya’nın savaş uzadıkça iç tartışmalara sürükleneceğini, ordusunun isyanın kapısına geleceğini ve paramparça olacağını tahmin etti. Ancak böyle bir şey gerçekleşmedi, en azından şimdilik…
Bu nedenle Ruslar, ordularının askeri yetersizliğine rağmen savaşa kendilerini tam anlamıyla adadıkları için kazanacaklarını düşünüyorlar. Eğer Batı tekrar NATO şemsiyesi altında konsolide olmazsa politik birlik kısa süre içerisinde azalacak. Birer birer seçilen Rus yanlısı Avrupalıların yanında Rusya’yla savaş istemeyen Cumhuriyetçiler kazanırsa Rusya için tadından yenmez.
Yine de ABD’nin yakın gelecekte Ukrayna’yı kaderine terk edeceği yok. Böylesine bir hamle, ABD’nin küresel hegemonyası ve diplomatik gücü için felaket olacaktır. Paket muhtemelen Cumhuriyetçiler Biden’dan alabildiğini aldıktan sonra onaylanacaktır. Böyle gecikmeler ve geri adımlar, Ukrayna’da morallerin azalmasına ve “ABD bizi ortada bırakacak” algısının oluşmasına yol açabilir. Bu da Ukrayna’yı hayatta tutan ve ABD’nin askeri paketlerinden çıkamayacak en kritik kaynağını tehlikeye atıyor; Motivasyon.