Fırat Nehri’ne ‘tüzel kişilik’ talebi
ADIYAMAN – Adıyaman’da Yazar-Şair Nihat Özdal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Fırat Nehri’nin ‘tüzel kişilik’ statüsüne kavuşması için dilekçe verdi.
Yenizelanda’da Whanganui Nehri, Hindistan’daki Ganj ve Yamuna nehirleri ile Bangladeş’teki tüm nehirlere 2017 yılında verilen ‘tüzel kişilik’ uygulamasının Fırat Nehri’ne de verilmesi talep edildi. Adıyaman’da Yazar-Şair Nihat Özdal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Fırat Nehri’nin ‘tüzel kişilik’ statüsüne kavuşması için dilekçe verdi. Özdal, Fırat Nehri’ne de benzer bir statü kazandırılmasının, nehirlerin ekosistemine ve kültürel önemine uygun bir adım olacağını ifade etti.
Adıyaman’da gerçekleşen bienal, doğanın ve nehirlerin geleceğine ve felsefesine odaklanan eserleriyle dikkat çekiyor. Bienalin ruhu ve ilham kaynağı ise Fırat Nehri olarak belirlendi. Bienalin küratörü şair ve sanatçı Nihat Özdal, Fırat Nehri’ni Türkiye’nin kültürel mirasının bir parçası olarak vurgulamak amacıyla önemli bir adım attı. Özdal, Fırat Nehri’ne tüzel kişilik kazandırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne dilekçe verdi.
Nihat Özdal, “Fırat Nehri, sadece coğrafi bir olgu değil, aynı zamanda insanlığın ve tarihin mihenk taşlarındandır. Bu nehir, zaman içinde birçok olaya tanıklık etmiş, coğrafyaları belirlemiş, tarihe yön vermiş ve yatağı ile sınırlar çizmiştir. Yaşamı mümkün kılan harekettir, binlerce yıldır bu hareket, bölgede hayatı mümkün kılmıştır. Nehrin sesi, duyanlara anlam taşımış ve varlığıyla doğal ve kültürel zenginlikleri bir araya getirmiştir. Fırat Nehri’nin bu özellikleri, ona sadece coğrafi bir durum değil, aynı zamanda hukuken bir kişiliğin taşıyabileceği unsurların tümünü ihtiva eden bir varlık olarak nitelendirmemize imkan tanır. Nehirler, dağlar, hatta bazen bir hayvan veya doğal oluşumlar, dünya genelindeki örneklerine paralel olarak ‘kişilik’ niteliği ile değerlendirilebilir. Bu doğrultuda, Fırat Nehri’nin sadece coğrafi bir varlık olarak değil, aynı zamanda bir tüzel kişilik olarak kabul edilmesi, yaşamın ve doğal varlıkların haklarına duyduğumuz saygının bir yansıması olacaktır. Fırat Nehri’nin bu statüye sahip olması, sadece onun korunması ve sürdürülebilir yönetimi için değil, aynı zamanda tüm dünya topluluklarına doğal varlıklara duyulan saygının bir örneği olması açısından önemlidir. Bu sebeple, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yetkisi ve Anayasamızın amir hükümleri çerçevesinde, Fırat Nehri’ne tüzel kişilik tanınması ve tüm bir tüzel kişiliğin sahip olabileceği haklara sahip olacak şekilde donatılması talep ediyorum. Fırat Nehri’nin yaşamın bir parçası olarak hak ettiği statüyü kazanması, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir çaba ve sorumluluk gerektiren bir konudur. Bu konuda alınacak adımların, gelecek nesiller için daha sağlıklı bir çevre ve daha sürdürülebilir bir dünya oluşturma amacına hizmet edeceğine inanıyorum” dedi.